2014 yılında faaliyete başlayan AGON, Avrupa’nın yüksek kaliteli iklimlendirme ürünlerini Türk pazarında uzun yıllardır başarıyla temsil ediyor. Kuruluşundan itibaren temsilciliğini yaptığı markaların ürün kalitesine, teknolojik yeniliklerine ve iş yapma kültürüne verdikleri önemle Avrupalı markalarla kalıcı ilişkiler kurarak sektörün güvenini kazandı. Pazarda fiyat değil kalite odaklı bir iş modeli benimseyen AGON, güçlü markalarla temsil ettiği kaliteyi müşteri projelerine aktarmakta. Kurucu ortaklar Barış Eryayar ve Mehmet Rodop, iklimlendirme sektörüne yönelik yenilikçi çözümler sunmaya odaklanmış AGON’un başarı hikayesini paylaştı
“AGON olarak temsil ettiğimiz markaların gücüne, teknolojisine ve ürün kalitesine güveniyoruz”
AGON, 2014 yılında iklimlendirme sistemleri alanında faaliyet göstermek amacıyla kuruldu. Kuruluş öncesinde 17 yıl birlikte çalıştık, ikimiz de kendi uzmanlık alanlarımızda başarılı projelere imza attık. Takım çalışması olarak da başarılı projeler gerçekleştirdik. Bu süreçte, ekip olarak farklı bir yapıyla nasıl daha iyisini yapabileceğimizi düşündük, tartıştık ve AGON’u kurmaya karar verdik.
2014 yılının Mart ayında şirketi kurduktan sonra ilk iş Milano’daki Mostra Convegno Expocomfort fuarına gittik. Firmayı kurduğumuzda hangi markaları temsil edeceğimiz belli değildi, fuara giderken görüşmeyi hedeflediğimiz bazı markalar vardı. Fuarda, Komfovent, Kampmann, Madel firmaları ile görüşerek anlaşma sağladık. Anlaşmayı Mart ayında yaptıktan sonra Nisan ayında bu markaları ayrıca ziyaret ettik. Özetle bir ay içinde üç Avrupa markası ile temsilcilik konusunda anlaştık. Kısa bir sürede bu üç markanın temsilciliğini almak göründüğü gibi kolay değildi. Firmaların çalışma koşullarının zorluğu bir yana ürünler hakkında yeterliliğimizi de göstermemiz gerekiyordu. Ama ikimizin de geçmişte imza attığı başarılı projeler, benzer yapıda firmalarla olan tecrübelerimiz bu markaların temsilcisi olmamızda fayda sağladı.
Avrupalı üst düzey markalarla çalışmak bize ciddi bir iş yapma kültürü kazandırdı. Günümüzde sadece yurtiçi değil yurtdışındaki pek çok firmada bu kurumsal yapıları görmüyoruz. Benimsediğimiz bu çalışma kültürü sayesinde bir Avrupalı şirket ile görüşmeye giderken markaya özel iş planımız ve genel çalışma metotlarımızı anlattığımız sunumlar ile gidiyoruz. Fuardan sonra firmaları ziyarete gittik. Her bir marka için ayrı ayrı sunumlar hazırlayarak kendimizi anlattık. Geçmiş referanslarımız neler? Ürünlerimizi nasıl pazarlıyoruz? Ne tarz projelerde nasıl yer alıyoruz? Kısacası AGON olarak iş modelimiz hakkında onları bilgilendirdik. Türkiye pazarındaki potansiyeli, kimlerle rekabet ettiğimizi, hangi seviyede işler yaptığımızı anlattık. Görüştüğümüz tüm markalar bu sayede bizim yaptığımız işe olan hakimiyetimizi anladılar. Sonuç olarak bizim motivasyonumuzu da artıran hızlı bir başlangıç yapmış olduk.
Bu markalar dışında yurt içinde üretim yapan yerli ve yabancı bazı firmalar ile tamamlayıcı ürünler için ticari ilişkilerimizi oluşturduk, genel ciroda çok büyük paya sahip olmamakla birlikte bu tip iş birliklerine devam etmekteyiz. Özellikle ihracat fırsatları için yerli firmalar ile proje bazlı işler yapmaktayız.
Bugün AGON bünyesinde havalandırma difüzörleri, yer konvektörleri, hava perdeleri, nem alıcılar, nemlendirme cihazları, hava apareyleri, yangın damperleri ve debi kontrol damperleri konusunda Avrupa’nın önemli markaları ile 10 yılı aşkın bir süredir Türkiye’de hizmet vermekteyiz. Madel, Krantz, Swegon, Kampmann, 2VV, Lavair, Elsteam, Ventmann, Hidros, ActionAir, SLT, EFFI markalarını ülkemizde başarıyla temsil etmekteyiz.
Fiyat odaklı olmayan kalitesi yüksek ürünleri ve markaları uzun yıllardır temsil edebiliyor ve bütün operasyonu yönetebiliyoruz
Bugünkü koşullarda AGON’u kurmaya kalksaydık yine bu markaların ilgisini çekerdik. Özellikle Avrupalı markalar Türkiye pazarına büyük bir potansiyel gözüyle bakıyorlar. Daha uçaktan iner inmez havaalanından etkileniyorlar. Sonra yol boyunca gördükleri kule vinçler, inşaat sektörümüz ile ilgili kendilerinde bir kanaat oluşturuyor. Sonuçta Avrupa’da olmayan bir inşaat potansiyeli burada var.
Öte yandan Avrupalı markalar bu konuda bizim bakış açımızı algılayamıyorlar. Ülkemizde genel olarak birçok işi ucuza halletmeyi tercih ediyoruz. Uzun ömürlü ürün, ürün kalitesi, enerji verimliliği sorgulanmadan kağıt üzerinde yazan rakama odaklı bir iş kültürü mevcut. Yerli veya yabancı marka alternatifleri oldukça bol olan bir pazardayız. Temsil ettiğimiz markaların burada üretimi bulunmuyor ve böyle bir düşünceleri de yok. Fiyat odaklı olmayan kalitesi yüksek ürünleri ve markaları uzun yıllardır temsil edebiliyor ve bütün operasyonu yönetebiliyoruz. Bunun için sattığımız ürünlere ihtiyaç duyan projelere erken aşamada dahil olup çözüm oluşturmak en önemli kriterdir. Bu da emek ve teknik yeterlilik gerektirmektedir. Zahmetli olan bu iş modeli daha az sayıda firma tarafından tercih edilmektedir. Bunu uzun yıllardır yapabildiğimiz için de bugün şirketi yeni kuruyor olsak yine bu markalar bizimle çalışmak isterler düşüncesindeyiz.
Müşterilerimize verdiğimiz sözlerin arkasında durabilen güvendiğimiz üreticilerle çalışıyoruz
Sadece Avrupalı üreticiler ile çalışmaktayız. Tasarımından ürün kalitesine, firmanın çalışma şekline kadar pek çok unsur bizim iş yapma kararımızı etkiliyor. Sadece yerli firmalar değil bugün Amerika, Japonya, Kore, Çin gibi ülkelerde önemli markalarla da çalışamadık / çalışmadık. Bunda mesafeler, teslim süreleri, ürünlerde devamlılık, standartların Türkiye ile uyumu, gümrük mevzuatları da etkili oldu. Avrupalı üst düzey markalarla çalışmanın bize benimsettiği bir tarz, bir iş yöntemi var. Müşterilerimize verdiğimiz sözlerin arkasında güvendiğimiz üreticilerle çalışıyoruz. Süreç içindeki belirtilen koşulların %100 gerçekleşeceğinden eminiz. Zamanında teslimat, ürün kalitesi, ürünün istenilen standartlara sahip olması gibi birçok hususta sorunlar çıkabiliyor. Müşterilerimiz bize güvenirken aynı zamanda temsil ettiğimiz markaların da yeteneklerine güvenmekte. Biz de bu markalarla müşterilerimizi en iyi şekilde memnun ederek başarılı sonuçlar alabildik.
İlk yıllarda temsil ettiğimiz markaların tüm ürünlerine konsantre olduk. Zaman içinde pazardan gelen talepler, uygulamalarda kullanılan 4-5 model başarılı sonuçlar alarak daha fazla ilgi gördü. Markalar arasında çakışan ürünler olsa da elde ettiğimiz başarılı sonuçlar sonrasında yeni projeler geliştirdik. Ülkemizde en önemli konulardan biri maliyet ama bizim teknik açıdan üründen tam olarak emin olmamız gerekiyor. Burada sadece kaliteden bahsetmiyoruz. Yaptığımız bir çok işte mimarlarla da çalıştığımızdan estetik de bizim için önemli. Özellikle difüzör konusunda. Bizim için öncelik konfor, sonrasında estetik ve en son olarak maliyet. Ülkemizde tam tersi şeklinde işler yürüse de biz inandığımız doğruların gösterdiği yönde iş yapmaya devam etmekteyiz.
Markalarımızı birbirleri ile yarıştırmak yerine müşteri odaklı bir yaklaşımla projeye en uygun çözümü hangi marka sağlıyorsa o markayı müşteriye sunuyoruz
Zaman içinde AGON ekibi olarak birçok konuda uzmanlaştık. Uzmanlaştığımız alanlardaki birçok markayı da temsil etmekteyiz. Bunların dışında AGON’un iş modeline uygun olmadığı için ısıtma cihazları veya soğutma cihazları satışını düşünmedik. Temsil ettiğimiz markalar sırayla bizimle çalışmaya başladı. Aynı ürünler gibi gözükse de her bir markanın uzmanı olduğu, daha güçlü ve daha fazla ürün gamına sahip olduğu durumlar var. Örneğin, Madel ile çalışmaya başladık, sonrasında Krantz geldiğinde Madel’de olmayan geniş endüstriyel ürün seçenekleri ve deplasmanlı difüzör ürün gamına sahiptiler. Swegon gibi dünya çapında bir marka geldiğinde diğer markalarımızı bilgilendirerek onaylarını aldık. Difüzör olarak bakıldığında bu üç marka ile eksiksiz bir ürün gamına sahip olduk. Bu sayede daha çok çağrı almaya başladık, daha çok projede yer almaya başladık. Müşterimize aynı ürün kalitesine sahip birden fazla marka sunduğumuzda müşteri estetiğe veya maliyete bakarak karar verme lüksüne sahip oluyor. Bir marka bir projede uygun olurken başka bir projede estetik açıdan veya maliyet açısından uygun olmayabiliyor. Tam tersi de mümkün. Hepsinin arasında aslında bir uyum var. Markalarımızı birbirleri ile yarıştırmak yerine müşteri odaklı bir yaklaşımla projeye en uygun çözümü hangi marka sağlıyorsa o markayı müşteriye sunuyoruz.
Esnek ve verimli bir yapıya sahip olan AGON’un bu özelliği iş hacmi açısından bakıldığında temsil ettiği markaları da tatmin etmekte
Avrupa pazarındaki önemli markaları temsil ediyoruz. Uluslararası rakiplerimiz kendi varlığı ve gücüyle ülkemizde faaliyet gösteriyor. Evet, rakiplerimiz burada ofisleri ve üretim tesisleri ile yer alıyorlar ama bizim iş yaptığımız alanlarda aslında çok fazla oyuncu ve alternatif yok. Biz de onlara iyi bir alternatif oluyoruz. Bazı ürünleri de yurtdışından getirmek çok anlamlı olmuyor. Bu ürünler burada üretilebilen ürünler olduğundan daha kaliteli ve fonksiyonel bir ürün getirdiğinizde yaratılan fayda fiyat farkını karşılayamıyor. Biz de bu ürünleri getirmek yerine mücadele edebileceğimiz kaliteli ürünlerle, bilgimizle ve tecrübemizle on yılı geride bıraktık. Esnek ve verimli bir yapıya sahip olan AGON’un bu özelliği iş hacmi açısından bakıldığında temsil ettiği markaları da tatmin etmekte.
Sektördeki pek çok kişi zor bir işi başardığımızı düşündüklerinden bizleri takdir ettiklerini belirtmekteler. Bunun en önemli nedeninin rekabeti etik kurallara uygun olarak yapıyoruz. Büyük markaları temsil eden küçük ölçekte bir firma olarak hem rakiplerimize hem iş ortaklarımızla iyi ilişkiler içindeyiz. Rakip olduğumuz yapılarla da zaman zaman dayanışma içinde oluyoruz. Sektöre yeni girecek biri rakibimiz olsa dahi kendisine en doğru şekilde yardımcı ve yönlendirici olmaya özen gösteriyoruz.
Pandemi ve sonrasında sistemlerde çok farklılık olmadı. İlk başlarda pek çok platformda taze havanın önemi anlatıldı. Ama sonrasında gördüğümüz sanki başka bir pandemi olmayacak şekilde devam ederek hem tasarımlarda hem de taleplerde bir değişim olmadı. Pandemiye altıncı yılımızda girdik. Pandemi öncesi ve sonrasında çalışmalarımızda bazı farklılıklar oldu. Bu süreçte farklı yapılanmalar içine girdik. Bazı denemelerde bulunduk. Bazı ürünleri verimsiz olarak tespit ederek bünyemizden çıkardık. Açıkçası uzmanlığımız olmayan ürünleri bünyemize katmadık. Yeni bir şirketin bu zor şartlarda var olabilmesi için, panik içinde hareket etmeden, gereksiz yatırımlara girmeden, kadro olarak aşırı büyümeden ama mevcudu koruyarak, niş alanda kalarak ve bilgimizle tercih edilmeye devam ederek son üç yılı başarılı bir şekilde tamamladık. Pandemi sonrasında, öncesindeki seviyeye ulaştık ve geçtik.
Konfor tarafında yer aldığımız projeler gibi endüstriyel alandaki projelerde de yer almak için çalışıyoruz
AGON olarak temsil ettiğimiz markaların gücüne, teknolojisine ve ürün kalitesine güveniyoruz. Bununla birlikte her zaman yatırımcının gözüyle bakmaya özen göstermekteyiz. Projelerde olabildiğince esneyerek kendimizi zorlasak da bir yerden sonra temsil ettiğimiz markalar adına o projede olmamızın bir anlamı kalmayabiliyor. Zaman kaybı gibi gözükse de birilerini mutlaka kazanmış oluyor, kendimizi ifade etme şansı bularak bir başka projede tercih edilebiliyoruz. Birçok markayı temsil etsek de müşterimizin bizim gibi hepsini anlamasını beklemiyoruz. Çok marka ile alternatifleri sunabilmemiz, seçeneklerde kalite ve estetik arayanlara çözüm sağlayabilmek, bazen aşırı fiyat odaklı işlerde tercih edilmememize neden olabiliyor.
İnsan kaynağına önem veriyoruz, AGON gibi şirketlerin devamlılığını sağlayabilmek için, ekibimiz içinde bizimle birlikte gelişen bir sonraki jenerasyona ihtiyacımız var. İnsani ve mesleki olarak kendimize benzettiğimiz kişileri ekibe katmaya çalışıyoruz. Bizimle aynı mentalitede kendini sektöre adamış, karakterli, bilgi sahibi bir nesli içeriye adapte etmeye çalışıyoruz. İlk adımlarını attık, birkaç yıl içinde hayata geçireceğimiz şirket yapısını buna göre kurgulayarak AGON’un gelecek on yılını planlamaktayız.
Bugün için yeterli ürüne sahibiz. Yeni ve farklı fikirler olması durumunda alternatif ve tamamlayıcı ürünlerle destekleyebilecek durumdayız. Yeni fikirler kolay kabul görmez ve bazen maliyeti yüksek olabilir. Bunlar işimizi zorlaştırır ama biz AGON olarak böyle ürünleri pazara sunmaya alışığız. Böyle bir ürün bulduğumuzda da yatırım yapacak güçteyiz. Sürekli olarak internette ve fuarlarda bir çok üreticinin çözümlerini takipte olduğumuzdan buna en hazır firma olduğumuzu söyleyebiliriz. Nemlendirme konusuna ciddi atılımlarımız var. Son yıllarda temsilcilik aldığımız markalar ile birlikte uzman ekibimiz ve tecrübemiz sayesinde bu alandaki geniş ürün yelpazesini, mühendislik çözümlerimiz içerisinde sunmaya devam edeceğiz. AGON olarak endüstriyel alanlarda başta nemlendirme olmak üzere tüm ürünlerimizle çalışmalarımıza devam edeceğiz. Konfor tarafında yer aldığımız projeler gibi endüstriyel alandaki projelerde de daha çok yer alarak bu yönde gelişmeyi hedefliyoruz.