Dünyada sarf edilen elektriğin yüzde 20’sini pompalar tüketiyor. Ancak; binalarda, endüstride, altyapı uygulamalarında, ısıtma, soğutma ve havalandırma sistemlerinde suya hayat veren pompa sistemlerinin harcadığı elektriği düşürmek mümkün.
Enerji kaynaklarının kontrolsüz tüketimi nedeniyle artan sera gazı emisyonları, ekosistemi tehdit ediyor. Küresel ısınma, geleceğin en büyük sorunu olarak görülüyor. Buna paralel olarak dünya genelinde enerjinin verimli kullanılmasına yönelik önlemler giderek önem kazanıyor. Paris anlaşmasına taraf olan ve 2053 yılı için ‘Net Sıfır’ emisyon hedefi açıklayan Türkiye de düşük karbonlu ve sürdürülebilir bir ekonomiye geçmek için önlemler alıyor.
Binalarda, endüstride, altyapı uygulamalarında, ısıtma, soğutma ve havalandırma sistemlerinde suya hayat veren pompa sistemleri de iklim kriziyle mücadele kapsamında değerlendirilen konular arasında ilk sıralarda yer alıyor. Çünkü dünyada sarf edilen elektriğin yüzde 20’sini, endüstriyel enerjinin ise ortalama yüzde 30’unu pompalar tüketiyor.
5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Masdaf Genel Müdürü Vahdettin Yırtmaç, iklim kriziyle mücadelede pompa sistemlerinin rolüne ve alınacak önlemler ile sağlanacak enerji tasarrufuna dikkat çekti:
“Enerji kaynaklarını akıllı ve verimli kullanan çevreci pompa teknolojileri ile; endüstriyel tesislerde, binalarda, altyapı uygulamalarında, ısıtma, soğutma ve havalandırma sistemlerinde elektrik tüketimini azaltarak, karbon emisyonlarının düşürülmesine ve böylece iklim zararsız bir ekonominin gelişmesine katkı sağlamak mümkün.
Eski bir pompa enerji sarfiyatını yüzde 40 artırıyor
Özellikle ideal verimlilik seviyesinin yüzde 20 altında çalışan eski ve yıpranmış pompaları, yenilemek oldukça önemli. Çünkü eski ve yıpranmış bir pompa, aynı hacimde su pompalamak için yüzde 40 daha fazla enerji tüketip, yüzde 20 daha fazla karbondioksit üretiyor. Bu nedenle eski pompaları, yüksek verimli ve elektronik olarak kontrol edilen yeni pompalarla değiştirmek gerekiyor. Ancak ne yazık ki dünyadaki pompaların yüzde 90’ı düşük verimlilikte çalışıyor ve her yıl milyonlarca dolar enerji harcıyor. Bu durum aynı zamanda milyonlarca ton karbon salınımı anlamına geliyor. Bu nedenle yıpranmış pompa sistemlerinin çevresel etkilerini önlemek için pompa değişimi öneriyoruz. Ayrıca pompa seçiminin ihtiyaca uygun yapılması gerektiğini ve bu işlemin ciddi bir mühendislik çalışması gerektirdiğini de unutmamak gerekiyor. Çünkü kapasitesi ihtiyacın üzerinde seçilen bir pompa, enerji sarfiyatını yüzde 50’lere varan oranlarda artırabiliyor. Frekans kontrol cihazları ile Mod-Bus veya Bacnet haberleşme protokolü üzerinden pompa sistemlerine anlık erişim imkânı sağlamak da enerji kaynaklarının verimli yönetilmesine katkı sağlıyor. Uzaktan erişim özelliği ile fazladan boyutlandırılmış bir sistemde hızın yüzde 20’sinin düşürülmesi dahi enerjiden yüzde 50’lere varan oranlarda tasarruf sağlıyor. Masdaf olarak, alanında uzman mühendislerimiz ve pompa seçim programımız ile gerçekleştirdiğimiz ürün seçimlerinde optimum enerji verimliliği sağlıyoruz.” diyerek sözlerini tamamladı.
