Enerjiden otomotive, bölgesel ısıtmadan, iklimlendirme ve soğutmaya kadar birçok alanda ürün ve hizmet sunan Danimarka’nın global şirketi Danfoss uzun yıllardır ülkemizde faaliyet göstermekte. Türkiye pazarına ve Türk üreticilerinin gücüne oldukça güvenen firmanın güncel gelişmelerini ve iklimlendirme sektörü ile ilgili değerlendirmelerini Danfoss Türkiye İklimlendirme Çözümleri OEM ve Gıda Perakendesi Ülke Satış Direktörü Sertan Genç aktardı.
Şirket olarak geliştirdiğimiz ürün ve hizmetlerde her zaman küresel mega trendlere odaklanıyoruz
Danfoss, 1933 yılında Mads Clausen tarafından kurulan bir Danimarka mühendislik firmasıdır. Başlangıçta, ailesinin çiftlik evinde soğutma sistemlerinde kullanılmak üzere genleşme vanası icat etmiş ve şirketimiz bu ürünle serüvene başlanmıştır. 1943 yılında, dünyanın ilk radyatör vanasını icat ederek önemli bir adım atılmıştır.
Şirketimiz, 1961 yılında tarım ve inşaat makineleri için orbit motor üreterek hidrolik endüstrisine adım atmıştır. 1968 yılında ise değişken hızlı kontroller ve AC motorlar için ilk seri üretim sürücülerini üreterek endüstride aktif bir rol oynamaya başlamıştır. Bugün, Danfoss‘un ana faaliyet alanları İklimlendirme Çözümleri, Güç Elektroniği ve Sürücüler ve Güç Çözümleri olarak sıralanmaktadır. Mühendislik, teknoloji ve enerji verimliliği alanlarında sunduğu yenilikçi çözümlerle öne çıkan tedarikçi lider bir marka haline gelmiştir.
Şirketimiz, enerji verimliliği, makine üretkenliği, düşük emisyonlar ve elektrifikasyon gibi konularda lider bir konumda yer almaktadır. 42.000’den fazla çalışanımız ve 20 farklı ülkede 97’den fazla üretim tesisiyle dünya çapında faaliyet göstermektedir. Türkiye’de ise Çerkezköy ve İstanbul, Tuzla’da olmak üzere iki üretim tesisi ve 1.900’den fazla çalışanı bulunmaktadır. Türkiye yapılanmamız, Danfoss‘un Türkiye, Orta Doğu, Afrika ve Orta Asya bölgesindeki ana üslerinden biri konumundadır.
Şirket olarak geliştirdiğimiz ürün ve hizmetlerde her zaman küresel mega trendlere odaklanıyoruz. Bu trendler arasında, iklim değişikliğiyle birlikte enerji verimliliğinin öne çıkması ve bu özelliklere sahip cihazlara talep artışı gibi konular bulunuyor. Özellikle israfı önleyen ürün ve hizmetlerle su ve gıda krizine karşı çözümler geliştirmek, içten yanmalı motorlardan elektrikli motorlara geçişle öne çıkan elektrifikasyon trendine cevap vermek, artan kentleşme oranlarına entegre sistem çözümleri sunmak ve donanımdan yazılıma doğru değişen değer akışını temsil eden dijitalleşme konularına odaklanmak, stratejik hedeflerimiz arasında bulunuyor.
İklimlendirme sektörüne baktığımızda, pazarda iki ana kanalda yer alıyoruz: Bayi satış kanalı ve orijinal ürün üreticileri (OEM) kanalı. Üretici firmalara sunduğumuz ürün komponentleri arasında kompresörler, sürücüler, mikro kanal ve plakalı eşanjörler, programlanabilir kontrolörler, elektronik ve termostatik genleşme vanaları, dört yollu vanalar, filtre kurutucular, hat ekipmanları, sıcaklık ve basınç sensörleri bulunuyor. Bu komponentler, ısı pompalarında, veri merkezi iklimlendirmesinde, hijyenik klimalarda, ticari bina klima santrallerinde, üretim tesislerinde ve ticari binalar için chiller ürünlerinin üretiminde kullanılıyor. Ayrıca, gıda depolama, süpermarket çözümleri, şişe soğutucular, soğuk zincir uygulamaları ve toplu taşıma iklimlendirmesi gibi birçok alanda tercih ediliyor. Bu noktada, müşteri ihtiyaçlarına uygun çeşitli sektörlerde geniş bir uygulama yelpazesi sunarak güçlü bir konum elde ettiğimizi düşünüyoruz.
Türkiye iklimlendirme sistemleri pazarının gücüne, Türk üreticilerinin donanımına oldukça güveniyoruz
Pandemi, alışkanlıklarımızda tam anlamıyla bir devrim yaratmış durumda. Özellikle üretim, tedarik ve tüketim alanlarında yeni çözümler geliştirme konusunda bir dönüm noktası oldu. Avrupa’da uygulanan kısıtlamalar ve tedarik zincirinde yaşanan zorunlu değişiklikler, üretim hatlarını neredeyse durma noktasına getirdi. Ancak Türk üretici firmalar, bu zorlu süreçte öne çıkarak üretimlerine kesintisiz bir şekilde devam ettiler. Hatta daha önce hiç ulaşılmayan pazarlara hızla giriş yaparak dikkat çektiler. Bu bağlamda, yerli üreticilerin fırsatları iyi değerlendirmesi, pandemi sonrasında da pazarda kalıcılıklarını ve liderliklerini sürdürmelerine katkı sağladı.
Özellikle Çin menşeli ürünlerin tedarikinde yaşanan gecikmeler, nakliye ücretlerinin astronomik seviyelere çıkması ve üreticilerin üretim tesislerinde esnek bir duruş sergileyememeleri, sipariş hacimleri ve özellikle panik siparişlerin oluşturduğu talepler gibi sebeplerle tedarik süreçlerinde ve fiyatlandırmada ek problemlere neden oldu. Bu noktada Danfoss olarak, küresel ve yerel firmalar için müşteri memnuniyetini ön planda tutma prensibini benimseyerek üretim kapasitelerimizi genişlettik. Dünya genelinde yaşanan küresel gelişmeler karşısında, iş ortaklarımız ve tedarikçilerimiz için üretimden lojistiğe, pazarlamadan satışa kadar 360 derece çevik bir yaklaşım sergilemeyi sürdürdük.
Türkiye iklimlendirme sistemleri pazarının gücüne, Türk üreticilerinin donanımına oldukça güveniyoruz. Pazardaki oyuncuların daha çok ihracat odaklı ve kaliteli ürün tutumlarını ise sürdürmesini bekliyoruz. Bu noktada yeni yönetmeliklerin geliştirilmesini sağlamak, yayınlanan yeni yönetmeliklerine tam uyumluluk göstermek üretici firmalar için olmazsa olmazlar arasında yer almalı. Küresel ölçekte üreticilerin pazar payını büyütmeleri için de kullandıkları yöntemde Ar-Ge çalışmalarına odaklanmalarını, sürdürülebilir çözümler sunmalarını, enerji verimliliği sağlayan sürdürülebilir ürün ve hizmetlere yönelmelerini öneriyoruz.
Küresel ölçekteki en büyük amaçlarımızdan biri sürdürülebilirlik odaklı ESG (Çevresel, Sosyal ve Kurumsal Yönetişim) vizyonumuzla, çevresel etkiyi azaltarak, topluma katkı sağlamak ve etik iş yönetimiyle iş dünyasına rol model olmak.
Üniversiteler de bu noktada en çok yakın ilişkilere sahip olduğumuz kanallardan yalnızca biri. Küresel çapta olduğu gibi Türkiye operasyonumuzda da insan kaynakları teşkilatlanmamız ve yeni yeteneklere ilham olabilmek için üniversite iş birliklerini çok yönlü bir yaklaşımla geliştiriyoruz. Hem İklimlendirme Çözümleri iş kolu olarak hem de Danfoss Türkiye genelinde üniversite öğrencilerine profesyonel bir ortamda mesleki becerilerini geliştirme fırsatı sunan mülakat simülasyonları düzenliyoruz. Ayrıca, İK ekibimiz öğrencilerimizin kapsamlı CV kontrollerini yapıyor. Böylece, genç yetenekler, profesyonel ölçekte kendilerini geliştirmelerine yardımcı olacak kişiselleştirilmiş geri bildirimler alabiliyor. Çeşitlilik, Eşitlik ve Dahil Edicilik (DE&I) konulu seminerler düzenleyerek öğrenciler arasında farkındalığı artırmayı ve anlayışı teşvik ediyoruz. Hatta bununla ilgili eğitim ve gelişime olan taahhütlerimizin bir parçası olarak, öğrencilerimiz için turlar düzenleyerek, fabrikalarımızın kapılarını sonuna kadar açtık. Bu pratik deneyim, sadece sürdürülebilirliğe olan bağlılığımızı sergilemekle kalmadı, aynı zamanda öğrencilere gelecek kariyerlerinin etkisi konusunda gerçek dünya görüşü kazandırdı.
Diğer yandan, mümkün olduğu kadar hem toplum bazında hem de sektörel bazda dernek ve toplulukla yakından çalışıyoruz. Katkı sunabildiğimiz ölçeklerde ve konu başlıklarında ilgili komisyonlarda mutlaka yer alıyoruz.
Türkiye iklimlendirme sektörü hızla gelişiyor, özellikle ihracat rakamlarımız son yıllarda sürekli yükseliyor
Türkiye iklimlendirme sektörü büyürken, Danfoss da Türkiye pazar payını her yıl artırmaya devam ediyor. 2022 yılındaki yüksek büyüme oranını 2023 yılında da sürdürdük ve önemli bir başarıya imza attık. Küresel piyasada ise çalkantılı bir dönem yaşandı. Kuzey Amerika, Türkiye, Orta Doğu, Hindistan gibi önemli bölgelerde büyüme yaşanırken, Avrupa ve Çin pazarları küçüldü. Danfoss da bu etkileri direkt olarak hissetti. 2023 yılında BOCK kompresörlerin Danfoss sistemine entegresi tamamlandı. Bu alanda 2024 yılında da büyüme öngörüyoruz. Yönetmeliklere uygun soğutkanlar için geliştirilen ekipman satışının yaygınlaşacağını, özellikle ihracata yönelik çalışan firmaların enerji verimliliğine yönelik aksiyonlar alacağını düşünüyoruz.
Türkiye iklimlendirme sektörü hızla gelişiyor, özellikle ihracat rakamlarımız son yıllarda sürekli yükseliyor. HVAC- Gıda Perakende-Ticari Soğutma alanlarında Avrupa, Orta Asya, Orta Doğu ve Amerika pazarlarında Türk firmaların payı giderek artıyor. Bu anlamda en önemli kriterleri ivmenin kaybolmaması için kaliteyi üst seviyede tutmak, yeni regülasyonlara ayak uydurmak ve sürdürülebilirlik olarak sayabiliriz.
İnovasyona ve kaliteye gerekli önemi veren firmaların yükselmeye devam edeceğini öngörüyorum. Yeni regülasyonlara uymayan, kaliteden ödün veren firmaların ise imaj olarak sektörümüzü negatif etkileyebileceğini düşünüyorum. Dolayısıyla ülke olarak çevik olmalı ve yeniliklere daha hızlı uyum sağlamalıyız.
