İklimlendirme Sistemlerinin Dünyadaki Elektrik Tüketimi 2050’de “3 Kat” Artabilir

Dünyada kullanılan elektriğin yüzde 10’unu (2.000 TWh) iklimlendirme sistemleri tüketiyor. Ancak hızlı sanayileşmeye paralel olarak 2050 yılına gelindiğinde iklimlendirme sektörünün küresel bazda 6.200 TWh elektrik kullanacağı tahmin ediliyor. Bu durum dünyanın geleceği için ciddi bir sorun teşkil ediyor; çünkü iklimlendirme sektörü bugün dünyadaki toplam sera gazı emisyonlarının yüzde 4’ünü oluşturuyor.

21-27 Aralık Dünya Verimlilik Haftası kapsamında açıklamalarda bulunan Çukurova Isı Pazarlama Müdürü Osman Ünlü, verimli ısıtmanın işletmeler ve sürdürülebilir yarınlar için önemine dikkat çekti: 

Renovasyon, verimli ısıtmanın kapılarını aralıyor

“İklimlendirme sistemlerinin yoğun olarak kullanıldığı işletmelerde ve endüstriyel tesislerde alınacak önlemler, iklimlendirme sektörünün küresel enerji tüketiminden aldığı payı düşürmekle beraber karbon azatlımı yapmalarına da katkı sağlıyor. Çünkü dünyadaki küresel elektrik tüketiminden yüzde 30 pay alan endüstriyel tesisler ve ticari binalarda, kışın tüketilen enerjinin yüzde 80’i ısıtma sistemlerinden kaynaklanıyor. Renovasyon, bu durumla mücadelede işletmelerin sıklıkla başvurduğu çözümler arasında yer alıyor. 

Dünyadaki en çevreci teknolojilerinden biri

Endüstriyel tesislerde ve işletmelerde ki geleneksel ısıtma sistemlerini, yüksek verimli ‘sulu radyant panel’ ürün grubu ile yenilemek, yüzde 30’lara varan oranda enerji tasarrufu  sağlıyor. Böylece hem işletmelerin kabaran enerji faturalarını düşürmek hem de fazla enerji tüketimine bağlı olarak oluşan CO2 emisyonlarını azaltmak mümkün hale geliyor. Çünkü doğaya herhangi bir zararlı gaz salınımı yapmayan ‘sulu radyant panel’ler tüm dünyada en çevreci ısıtma teknolojilerinden biri olarak kabul ediliyor. 

Isıtmada maksimum konfor sunuyor

Sulu radyant paneller, enerji sarfiyatının yanı sıra işletmelerde ki konfor şartlarını da arttırıyor. Çünkü ısı transferi su ile sağlanan “sulu radyant panel”lerden çıkan ışınlar, ısı transferi hava ile sağlanan sistemlerden farklı olarak hava hareketlerinden etkilenmiyor. Doğrudan ortamdaki; makinelere, insanlara ve zemine çarparak, ısı enerjisine dönüşen ışınların tüm alan içerisine eşit olarak dağılmasıyla ısıtmada maksimum konfor elde ediliyor. Bu çalışma prensibi sayesinde hissedilen sıcaklığın, gerçek sıcaklıktan fazla olması ise enerji verimliliğini yüzde 30’lara varan oranlarda artırıyor.     

İşletme ve bakım maliyetlerinden tasarruf sağlıyor         

Üstelik sıcak havayla ısıtma sağlayan sistemlerden farklı olarak elektrikle çalıştırılan fanlara ihtiyaç duyulmuyor. Sistemin çalışma prensibinin kazan ve sirkülasyon pompası ile sınırlı olması da hem işletme hem de bakım maliyetleri açısından avantaj sağlıyor” dedi.

Please follow and like us:
Pin Share
Facebook
Twitter
LinkedIn
Instagram